Onlar zanaatkar değil, hepsi birer sanatkar…

Onlar zanaatkar değil, hepsi birer sanatkar…

Ocak 31, 2019 0 Yazar: admin

Kadınlarımızın, genç kızlarımızın duyguları, mutlulukları, hüzünleri, sevinçleri, özlemleri, sevdaları, aşkları, kısacası yüreklerini dökdükleri sembollerdir halılara dokudukları desenler ve motifler…

Bu halıları değerli kılan, kullanım amaçları değil verdikleri bu duygu yüklü mesajlardır aslında…

Bu el sanatının yok olmaması için onların bu sessiz çığlıklarına kulak vermeli, halılarına sabırla ilmek ilmek dokuduklarını okuyabilmeli ve bu sanata hak ettiği değeri vermeliyiz.

Hikayelerle, masallarla, destanlarla dilden dile nesilden nesile aktarılarak süregelen sözlü ve soyut kültürümüzü sevgiyle, aşkla, sabırla el emeği göz nuru ile nakış nakış motif motif işlenerek gözle görülür elle tutulur somut kültüre dönüştüren ve bu sayede geçmişimizi geleceğimize bağlayan köprülerdir halılarımız.  

İpek halı deyince Türkiye’de ilk akla gelen yerdir kuşkusuz Hereke… Ancak Kocaeli’nin önemli marka değerlerinden biri olan ve gerek dokuma tekniği gerekse iplik bakımından tüm zamanların en kaliteli halıları olarak nitelendirilen “Hereke halısı” hakkında maalesef yeterli bilgiye ve bilince sahip değiliz…

Oysa, gerçek halı meraklıları için, her “Hereke Halısı” tek olması sebebiyle birer sanat eseridir… Ve onlar, dokuma tekniklerinden motiflerine kadar Hereke halısını, Kocaeli’de yaşayanlardan çok daha iyi biliyorlar.

Düğümlerin arasına gizlenen hüzünler, mutluluklar, umutlar…

Günümüzde Hereke Halısı’nı inatla, umutla yaşatmaya çalışan, soyadlarının hakkını vererek 4 kuşak boyunca İpek halı dokumacılığı yapan “Ör” ailesine ait Kocaeli Körfez ilçesi Hereke beldesinde faaliyetini sürdüren Han Halıdayız…

 “Dokumacılık eğitimi önemli” diyor firma sahibi Nurhan Ör ve devam ediyor, “asgari 8 yıllık eğitimin bitirilmesi gerekiyor. Dokuyan kişinin sabırlı ve tecrübeli olması gerekli. Bu sebepledir ki en iyi dokumacılarımız 35–45 yaş arasındadır.

Hereke Halısı’nı diğer halılardan ayıran ve özel kılan pek çok özellik var.  Örneğin biri ince biri kalın çift atkı tekniği ile örülmesi,  çift düğüm tekniği kullanılması, kesimin el makası ile yapılıyor olması ve tabiî ki en önemli özelliği yüzde yüz el yapımı olmasıdır. Dünyanın en ince ve en sağlam halısıdır” diyor ve ekliyor “özel siparişle kişiye özel üretim de yapabiliyoruz, kişi halısında hangi motifi görmek isterse onu dokuyabiliyoruz. Önemli olan sipariş veren kişinin zamanının olması, çünkü yapımı aylar hatta yıllar alabiliyor.”

Mağazada, MÖ 5.yy’a tarihlenen ve dünyanın en eski düğümlü halısı olup, halı kültüründe geçmişten günümüze köprü olan Pazırık halısının desenlerinin uygulandığı halıyı görmek heyecan verici…

O sırada özel bir sipariş üzerinde çalışan İpek Halı dokuma ustası genç kızımıza soruyorum; aylarca hatta belki yıllarca ilmek ilmek dokuduğunuz halıyı bitirip de tezgahtan çıkardıktan sonra karşınıza alıp baktığınızda ne hissediyorsunuz diye… “Gurur ve mutluluk” diyor… “aynı zamanda da günlerimi aylarımı verdiğim, mutluluğumu, hüznümü düğümlerinin arasına gizlediğim, kısacası tüm duygularımı tüm sırlarımı paylaştığım arkadaşımdan ayrılmanın hüznünü de yaşıyorum…”

Hereke halı desenlerinin en ünlüsü olan ve rivayete göre tasarımcısının sanata merakıyla bilinen Sultan Abdulhamid Han olduğu söylenen yedi tepeli şehir İstanbul’u anlatan “Yedi Dağın Çiçeği”nin yanı sıra Zümrüd-ü Anka”, “Çinili Bahçe”, “Bahardalı” ve nice desenler… Kimi zaman barışın ve sevginin simgesi “lale” olmuş, kimi zaman hasreti anlatmak için “yaban gülü”… hepsi benzersiz, hepsi büyüleyici…

Bu kültüre sahip çıkmalıyız

Bölgemizde sanayi kuruluşlarının ön plana çıkmasıyla,  bir zamanlar sadece Hereke’nin değil civar beldelerin de geçim kaynağı durumunda olan ve geleneksel Türk el sanatları içinde önemli bir yere sahip olan Hereke Halı dokumacılığı her geçen yıl %10 oranında azalarak maalesef birçok zanaat ve sanat kolunda olduğu gibi neredeyse bitme noktasına gelmiştir.

Sabırlı, özverili ve disiplinli bir çalışma gerektiren, aylarca hatta yıllarca göz nuru dökerek milyonlarca düğümle meydana getirilen, kültürümüzün soyut değerlerini somut değerlere dönüştüren İpek Halı dokumacılığı, uzun bir eğitim süreci ve tecrübe gerektirmekte.

Bu sebeple, boş vakitleri değerlendirmek amacıyla evlerin bir köşesine konulan tezgahlarda bireysel olarak üretilmesi yerine usta dokuyucuların gözetimi ve kontrolünde atölye ve dokumahanelerde dokunması, halılarda standart bir kalitenin sağlanması ve devamlılığı için gerekli ve önemlidir.

Kadınlarımızın el emeğiyle yüreklerini birleştirdikleri, geleneksel sanat değerlerimizin belki de en önemlisi, Türk kültürünün dünyaya armağanı olan ata mirasımız halıcılığın, özellikle de dünya markası durumundaki Hereke İpek Halıcılığının yok olmaması için başta yerel yönetimler olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşların girişimleri ve desteği ile gerekse siyaset ve sanat camiasının da katkılarıyla ortak ve kapsamlı bir çalışma yapılması gerekmektedir.

Yerel yönetimlerce, bazı merkezlerde “Hereke/ İpek Halı Dokumacığı” kursları açılmış olması sevindirici olmakla birlikte, sınırlı sayıdaki bu kurslar daha da yaygınlaştırılabilir. Hereke ve civarında ipek halı üzerine kapsamlı eğitim programları, kurslar, halen çalışmakta olan usta dokuyucular için de iş geliştirme seminerleri vb çalışmalarla ileri mesleki eğitimler verilebilir. Etkileyici tanıtım çalışmalarıyla farkındalık yaratılarak sektöre olan ilginin artırılması sağlanabilir.

Şehrimizin simgelerinden biri ve bir dünya markası olan Hereke Halısına, sahip olduğumuz bu kıymetli kültür mirasına sahip çıkmalıyız.

Bunu borçluyuz…

Halı kültürünü, Anayurt Orta Asya’dan göçleriyle birlikte, atları üzerinde, heybelerinde, sırtlarında, akıllarında ve yüreklerinde taşıyarak Anadolu’ya kadar getiren atalarımıza da…

2500 yıl sonra ortaya çıkarak ben bile hala yok olmadım, buradayım diye haykıran “Pazırık Halısına” da…

Deniz AYAR